Ana içeriğe atla

Bir Röportaj: Billie Marten

 

(Click here to read in English)

İngiliz şarkıcı ve söz yazarı Isabella Sophie Tweddle - ya da sahne adıyla Billie Marten- ile, 12 Eylül Cumartesi akşamı Garanti BBVA Güz Konserleri kapsamında Zorlu PSM %100 Studio'da vereceği konser öncesinde kısa bir sohbet gerçekleştirdik.

Keyifli okumalar!

Merhaba Isabella, nasılsın? Bu günlerde neler yapıyorsun?

Merhaba, bu günlerde çok iyiyim, teşekkür ederim. Benim için mutlu bir zaman. Şu anda turne arasındayım, bu yüzden kendime çok ihtiyaç duyduğum dinlenmeyi sağlıyorum ve gölette yüzmeye merak sardım.

Sahne adınızın, müzik kariyeriniz çok gençken başladığı için ailenizin gerçek adınızı gizli tutma isteğinden kaynaklandığını okudum. Peki "billie marten" adını seçmenizin sebebi neydi?

Başlangıçta beni biraz korumak için karşılıklı bir karardı, bunun bir sır olmadığını biliyorduk ama en azından aramızda mesafe vardı. Basitçe en sevdiğim sanatçılardan birini - John Martyn - aldım ve bir harfini değiştirdim.

İlk albüm “Writing of Blues and Yellows” ile son albüm “Drop Cherries” arasında müzikal olarak nelerin değiştiğini ya da geliştiğini düşünüyorsunuz?

Sekiz yılda herkes ne kadar değişirse o kadar, gerçekten çok şey değişti. Yine de çekirdek -olduğum gerçek öz- aynı.

İlk EP'nizden sonra 2014 yılında müziğinizi “akustik, oldukça folky ve biraz indie karışımı” olarak tanımlamıştınız. Şimdi nasıl tanımlıyorsunuz?

Müziğimi hiç tanımlamamak şu anda oldukça işime yarıyor, müzikal bir sohbetin içinde olan insanlar olarak başladığımız bu tanımlama neredeyse beyhude bir çaba. İlk soru her zaman “Oh harika, ne tür bir şey bu?” oluyor ve insanlar verilen basit bir cevapla tüm ilgilerini kaybediyorlar. Artık bir şeylerin türle sınırlandırılmayacak bir şekilde dinlenmesini tercih ederim. 

Müzikal yolculuğunuzun istediğiniz gibi gittiğini söyleyebilir misiniz?

Başlangıçta en büyük korkum müzik yapmanın sevgisini, merakını ve ilhamını kaybetmekti ve bu gerçekleşmekten çok uzak, bu yüzden böyle bir kariyerin bana bu özgürlüğü vermiş olmasından dolayı minnettarım.

İstanbul'da 21 Eylül'de ikinci kez konser vereceksiniz, nasıl hissediyorsunuz?

Her zaman İstanbul'un en sevdiğim konserlerimden biri olduğunu söylemişimdir, o gece hissedilebilir bir kırılganlık vardı ve konserden sonra kalabalıklarla bir araya gelmeyi çok sevdim. Pek çok insan bu müziğin hayatları için neden önemli olduğunu anlattı ve bu beni gerçekten etkiledi. Geri dönmeye çok hazırım!

2019'daki konserden sonra, seyirci veya şehir hakkında hatırladığınız bir şey var mı?

Dediğim gibi, konser vermek ve birlikte olmak için çok güzel bir kalabalık. Şehirde dolaşmak için bir günüm vardı, pazarları ziyaret ettim ve camilerden birine girme şansına eriştim. Çok güzel bir şehir. Türkiye ile ilk tanışmam erken aile tatilleri ve The Midnight Express filmini izlemek oldu. (Harika film.)

Türkiye'deki müzik ortamı hakkında bilginiz var mı? Buradan tanıdığınız gruplar var mı?

Bu konuda bilgim çok zayıf, ancak Türk müziğini takdir ediyor ve saygı duyuyorum - Altın Gün grubuna bayılıyorum! 


Bugünlerde kimleri dinliyorsunuz?

BBC Radyo 3'te çok fazla klasik müzik dinliyorum, üretken olduğum tüm gün evde çalıyorum. Geçen hafta odağım 2000'lerin hit şarkılarıydı, çünkü prodüksiyon ve genel şarkı yazarlığı ya da *şarkı* bolluğu çok fazla.  Sabit olarak dinlediğim bir şey yok.

Kariyerinizdeki ilk büyük kırılma anını hatırlıyor musunuz? 

Büyük kırılma benim için bilinmeyen bir kavram ve bunun için minnettarım çünkü yaşadığım kademeli deneyim ve tanınma huzurlu bir süreçti ve sıkı bir çalışma sonucu oldu ve bu da hayatın *çok* hızlı geçmediği anlamına geliyor. 

Müzik dışında tutkuyla bağlı olduğunuz başka bir şey var mı?

Artık tutkulu bir 'yaşayan'ım, uzanıp günlerce uyuma dürtüsüne karşı koyuyorum. Artık boş günlerinden gerçekten keyif alıyorum - en büyük temel aşklarım müzik, doğa, hayvanlar ve kültür (öncelikle hayırseverlik, kitaplar, film, sanat). Her ülkede bu tür şeyler var, bu yüzden ölene kadar bu kategorileri keşfetme konusunda tutkuluyum. 

Yakın gelecek için planlarınız neler?

Keman çalmayı öğrenmek için can atıyorum.

Çok teşekkür ederim, son olarak dinleyicilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Ne büyük bir zevk, dinlediğiniz için teşekkür ederim!

Yorumlar