Muhteşem bir yetenek bugün keşif sahnemize konuk oluyor. Montreal'den şair, oyuncu, söz yazarı ve şarkıcı Karelle Tremblay'e "merhaba" deyin. " Hugh Greene & The Lucies Made Me" adını verdiği ilk albümünü 15 Eylül'de yayımlayan müzisyen, hemşehrisi Leonerd Cohen'in açtığı güçlü lirik akımdan beslense de Mitski ve Snail Mail gibi daha keskin ve modern bir müzikal prodüksiyonla yoluna devam ediyor. Yolculuğunu, sanatçının kendi sözlerinden dinleyelim: “Neredeyse üç yıl sonra, şarkıcı-söz yazarı olarak ilk albümümün sonuna geliyorum. Müzik konusunda profesyonel bir eğitimim olmamasına rağmen çocukluğumdan beri bu sanatın içinde olduğumdan, genç yetişkinlik hayatım boyunca yaşadığım en karmaşık deneyimlerin yanı sıra, gönül kaprislerinin en basit detaylarından da ilham aldım. Quebec ve İngiliz Kanada'sında 10 yılı aşkın bir süredir film ve televizyon sektöründeyim, dolayısıyla zaten bir imajım ve profilim var. Ama bu beni temsil ediyor mu? Bu pr
( Click here for English) İzlanda'nın dünyamıza en güzel hediyelerinden biri olan Gusgus hakkında, kısa süre önce yeni albümleri ve video klip şarkıları vesilesiyle burada bahsetmiştik. Yine İzlandalı Vök'ten Margret Ran'ı da ekibe dahil eden Gusgus, 24 Kasım Cuma akşamı Babylon'da sahne almaya hazırlanıyor. Bunu fırsat bilip, Biggi Veira ile konser öncesi Skype bağlantısı yapma şansı yakaladım. Keyifli okumalar! Selam, her şey yolunda mı? Şu an İzlanda'da mısın yoksa İstanbul'a geldin mi? Merhaba, teşekkürler. İzlanda'dayım, yarın hareket edeceğiz. Bir müzisyen olarak İzlanda'da bulunmanın artı ve eksileri neler? Buradan bakınca cennet bir ülke gibi görünüyor. Berlin, Londra ya da Amerika gibi ana arterlerden uzaktayız. Bulunduğum şehir çok küçük, müreffeh bir yer olmasına rağmen yapabileceklerin sınırlı. Öte yandan tekno sahnesi burada çok derin değil. Tabii ki yarı-kulüp diyebileceğim yerler ve özellikle yazın bazı rave partilerimiz var. Fakat