(click here for English)
Türkiye'de son zamanlarda en sevilen müzisyenlerden birisi.
Spotify'da en çok dinleyen şehirlerde İstanbul ikinci sırada geliyor.
Kid Francescoli'den, yani Fransız müzisyen Mathieu Hocine'den bahsediyorum. Kendisi ile 2017 yılında şöyle bir sohbet gerçekleştirmiş, iki lafın belini kırmıştık. Son olarak da yeni albümü Lovers vesilesiyle burada kendisini ağırlamıştık.
Virüs nedeniyle tüm etkinlikler iptal edilmeseydi, 23 Nisan'da Zorlu PSM'de bir kez daha izleme fırsatı yakalayacaktık. Kid Francescoli ile 2017 yılındaki İstanbul konserini neden unutamadığı, yeni projeleri ve daha bir çok şey hakkında konuştuk:
Merhaba, öncelikle röportaj için çok teşekkürler. Sizinle son görüşmemiz 2017 yılındaki İstanbul konseriniz öncesindeydi. Bu arada harika bir performanstı, görüşmeyeli nasılsın?
Merhaba, iyiyim teşekkürler. Son albüm “Lovers”ı yeni yayınladık ve turnesine başlamıştık ama virüs nedeniyle durmak zorunda kaldık. Ama konserler müthişti, tekrar başlamak için sabırla bekliyorum şu an. Bu süre zarfında da evde müzik yapmaya devam ediyorum.
Son İstanbul konseri ile ilgili aklında kalan bir şey var mı?
İstanbul’daki konserimiz harikaydı, ve benim için yeri ayrıdır. 2 hafta öncesinde yıl başında gerçekleşen terör olayları nedeniyle neredeyse iptal edilecekti (bu kötü hatıraları hatırlattığım için üzgünüm) fakat biz konseri gerçekleştirmek için ısrar ettik ve ne kadar haklı olduğumuzu gördük. Konsere gelenler çok mutluydular ve konseri çok özel kıldılar. Ayrıca turnenin de ilk konseriydi ve bu şartlar altında orada turneye başlamak geri kalanına da şans getirecekti. Zira öyle de oldu, neredeyse iki yıldır dünyanın her yerinde konser veriyoruz.
Spotify’a baktığımızda en çok dinlendiğiniz şehirler arasında İstanbul ikinci. Sence burada bu kadar sevilmenizin bir nedeni var mı?
Gerçekten bununla ilgili bir neden bulamıyorum, belki karşılıklı sevgiden kaynaklanıyordur. İstanbul’u çok seviyorum ve boomerang etkisiyle sevgi geri dönüyor sanırım.
Son albüm Lovers Ocak sonunda piyasaya çıktı. İlk aldığınız tepkiler ne yönde? Şarkı sözlerini yazma ve kaydetme süreçlerinden kısaca bahsetmek ister misiniz?
Aslında biraz karışık tepkiler alıyorum çünkü albümde yeni sesler var, ama buna hazırlıklıydım çünkü yeni şeyler denemenin bu tür tepkiler getireceğinin farkındayım. İlk dinlemede hayal kırıklığı yaşadığını ileten insanların birkaç hafta sonra şarkıları çok sevdiklerini yazması, en büyük mutluluğum oluyor.
Şarkı sözleri konusunda ise, müzikal olarak yeni şeyler denedim (özellikle de beat’ler üzerinde) ve iş birlikleri konusunda olabildiğince açık fikirli olmak için elimden geleni yaptım. Ve sonuçtan oldukça mutluyum çünkü tüm bunlar uzak bir konserden Marseille’deki evime döndüğümde hissettiğim duyguları özetliyor: güneşin sıcaklığı, ışığın güzelliği, denizin huzuru. Bu albümde yazmak istediğim müzik tam olarak buydu.
Müzikal açıdan etkilendiğin isimlerden oluşan bir karışık kaset yapsan, içinde kimler olurdu?
Frank Ocean, Lana Del Rey, Chromatics, 80’lerin slow hitleri (everybody’s got to learn sometimes, nothing compares 2U, careless whisper gibi), birkaç Fransız müzisyen (gainsbourg, tellier gibi) ve soundtrack’ler, özellikle de Ennio Morrcione’unkiler.
Dinleyenlerinizde karşılaştığınız en çılgın şey neydi?
Şarkı sözlerini dövme yaptıranlar.
Peki bugünlerde sizin dinlediğiniz isimler kim?
Caribou, Sega Bodega, Daniel Lopatin, Andrea Laszlo de Simone ve Peter Gabriel
Müzik dışında tutkuyla bağlandığınız bir şey var mı?
Kesinlikle futbol, biliyorsunuz burada harika bir takımımız var: OM. (Olympique Marsilya) 93’te şampiyonlar ligini kazanmışlardı. Ve stadımızdaki atmosfer neredeyse ülkenizdeki kadar çılgın. (ama bu konuda kimse Türkiye ile yarışamaz, farkındayım)
Yakın gelecek için planlarınız nedir?
Şu an kısa filmler için soundtrack’ler üzerinde çalışıyorum, ve bir sonraki albüm için de hazırlıklara başladım.
Çok teşekkürler, eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Umarım bu virüsü kısa süre içerisinde yeneriz ve İstanbul’da hep beraber yine güzel vakit geçiririz!
Yorumlar
Yorum Gönder