BİR RÖPORTAJ - SUS DUNGO

Letonya'lı deliler Sus Dungo'dan daha önce bu sayfalarda bahsetmiştim.Bu tatlı kadınlarla güzel bir röportaj gerçekleştirdik..(Röportajın orjinal metnine buradan ulaşabilirsiniz) 

Listen Before You Love yaz röportajlarının son serisi olan Sus Dungo röportajını heyecanla paylaşırken, bu güzel grup hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenleri de resmi sitelerine yönlendirmekten geri durmayalım: 
http://www.susdungo.lv

LBYL: Öncelike selam kızlar..Sizinle sohbet etmek heyecan verici..Orada her şey yolunda mı?

SD: Letonya’ya artık sonbahar geldi..Sürekli yağmur yağıyor ve hava sıcaklığı 0 dereceye kadar geriliyor..Ve ağaçlar, yazın yoğun bir festival performansı geçiren Sus Dungo için sarı, portakal ve kırmızı bir resimselliğe bürünüyor..

LBYL: Peki..Kendinizi kısaca tanıtır mısınız..Kimsiniz siz? 

SD: Zaman akışına göre değişken karakter ve enstrümanlardan oluşan 8 farklı kadının bir araya gelerek tek bir ses yaratması...Aslında bu soruya dinleyenlerden gelecek cevabı vermek daha kolay ve objektif olur..Web sitemizde (www.susdungo.lv)) diğerlerinin bizim hakkımızda söylediklerine ulaşabilirsiniz:

“Sus Dungo unutulmayacak bir sahne performansına sahip 8 genç kadından oluşan, akerdeon, arp gibi geniş bir yelpazede enstrümanlardan oluşan, parlak vokallerden ibaret, Letonya’nın indie pop perileri olarak nitelendirebileceğimiz, bağımsız Letonya müziğinin çnde gleen temsilcilerinden….”

“Sus Dungo özgün müziği ve dahiyane performansı ile izleyicilerin kalbini aydınlatan, samimi ve doğaçlama ruhu ile taze bir esinti yaratan harika grup…”

LBYL: Yaptığınız müzik…Tarzınız..Gerçekten orijinal ve farklı bir enerjisi var..Bende Riga’ya gelip sizi canlı izleme isteği uyandırıyor..Büyüleyicisiniz..Letonya’da müzik yapmak nasıl bir his? Avantaj ve dezavantajları nelerdir?

SD: İltifatlarınız için teşekkürler..Letonya atmosferi kesinlikle müziğimiz üzerinde belirgin bir etki yaratıyor – Kızey, bir yılda 4 mevsim, doğa ve geleneksel folk müziği. Burada olmak ve yaşamak, bunu açıklamak muhtemelen çok zordur..Ancak biz oldukça fazla yabancı müzik dinliyoruz..Genellikle müzik/melodi kendiliğinden geliyor, özel bir tarza gerek kalmıyor, bu nedenle Letonya’da müzik yapmak derin bir nefes almak gibi..Bazen başka kültürlerden insanların, kim oldukları ve nerde yaşadıklarından bağımsız olarak bu “nefes”i anlayabildiklerini hissediyoruz..(bu avantajlardan birisi) Ancak bazen –evimizde dahi- bir çok yerel insanın bunu anlamkta sıkıntı çektiğini hissediyoruz..

LBYL: Müzikal çeşitliliğinizden dolayı oldukça kalabalık bir grupsunu<..Bir araya gelmek zor olmuyor mu? Bir araya gelip grup kurmaya nasıl karar verdiniz?

SD: Grup Diana ve Kate’den oluşan iki kişi olarak yola başladı ve Diana’nın farklı müzikal enstrümanları bir araya getirme arzusuna istinaden 8 kızdan oluşur bir hale geldi..(ritm’de Amelie, bas’ta Marika, gitarda Marta, flütte Elizabette, akordiyonda Liene, harp’te Elizabeta ve ayrıca diğer eksta müzisyenler..)

Bu çeşitliliğimizin avantajından yararlanmaya çalışıyoruz..Ancak her birimizin farklı mesleklere sahip olmasından dolayı da bazen bir araya gelmekte zorlanıyoruz..

LBYL: “Sus Dungo” ne anlama geliyor?

SD: Sizce? İkinci kelime Letonyaca’da “mırıldanmak” anlamına geliyor..İlk kelime ise grubun kurucusu Diana’nın lakabından geliyor..”Sus/Susurs”…Direkt çevirisi “Sus mırıldanıyor”…

LBYL: Nouvelle Vague, Bjork ve Beirut’un çok başarılı cover’larına imza attınız..Başka hangi grupların şarksıını çalıyorsunuz? Ve bugünlerde kimleri dinliyorsunuz?

SD: Bazı Letonca şarkıların coverlarını da çaldık..Her birimizin kendi favori playlisti var. Sahnede hangi grupla çalmak istersiniz sorusuna her birimizin farklı cevapları var.Her birimiz farklı tarzlarda müzikler dinliyoruz ve hiçbir zaman “şunun” ya da “bunun” gibi müzik yapalım gibi bir amacımız olmadı..Sadece kendi müziğimiz üzerine çalışmaya devam ettik, ve yeni fikirler, yeni insanlar, enstrümanlar üzerine çalıştık..

Ancak bir gün sahneyi paylaşmak istediğimiz grupları soruyorsanız – ki şu anda sorduğunuz soruyu kesinlikle hatırlamıyoruz, cevabımız şu şekilde olurdu:

Diana (gitar, vokal): Ilgi – Letonyalı folk grubu, Eddie Vedder, Explosions in the Sky, Grand Ukulele

Liene (akordeon, vokal): Benim kendi grubumu kurma hayalim var.

Marta (elektro gitar, ukulele) : eskilerden Led Zeppelin, bugünden Arcade Fire veya The XX

Marika (bas gitar): Kings of Leon

Elizabeta (harp): Dream Theater, Animals of Leaders

Elizabeta (flüt, vokal): Patric Watson, Radiohead

Ameli (perküsyon): Bon Iver, Mumfor and Sons

Kate (violin, ukulele, vokal): Karar veremedim, bilinen ve bilinmeyen o kadar var ki J

LBYL: Debut albüm “Rasā pēdas”ın hikayesini anlatır mısınız? Şarkı sözlerini kim yazdı?  Kayıt sürecini nasıl tamamladınız?

SD: Albümü 5 ayda kaydettik ve bizim için yeni, heyecanlı bir deneyimdi..Şarkı sözleri Diana Sus, Kate Pavula ve Liene Dravniece tarafından yazıldı ancak hepimizin katkısı oldu..Bu albümü online müzik marketten edinebilirsiniz: https://www.ekase.lv/en/cd-mp3/artists/sus-dungo

LBYL: Müzik dışında neler yapıyorsunuz?

SD: Sus Dungo bir boş vakit aktivitesi olduğundan, her birimizin günlük işleri var..Üniversite (müzik, turizm, kültür ve eczalık üzerine), düzenli işler ve yüzme, dans, moda, bisiklet, diper müzikal projeleri içeren hobiler gibi..Ancak vaktimizin çoğunu Sus Dungo alıyor diyebiliriz…

LBYL: Türkiye ve Türk müziği hakkında bir bilginiz var mı?

SD: Haritadaki yeri ve İstanbul’un sıcak iklimi dışında Türkiye hakkında bir şey bilmiyoruz. Avrupa tarzından farklı bir geleneksel müzik stiliniz olduğu konusunda bir fikrimiz var..Keşfetmek heyecan verici olurdu ! Diana birkaç Türkle tanıştı..Onlardan bazıları Türk müziği ve şiiri ile ilgili örnekler paylaşmış..Derin bir ambiyans var !

LBYL: Umarız kısa sürede sizi burada canlı dinleme fırsatı bulabiliriz..Dinleyenleriniz için eklemek istediğiniz bir şey var mı?

SD: Bizi dinlediğiniz için teşekkür ederiz, ve umarız bir gün Türkiye'de çalma şansımız olur !!