Duyabileceğiniz en iyi grup isimlerinden biri onlara ait: My Heart Belongs to Cecilia Winter. Thom Luz, Betty Fischer ve Kusi Gerber'in 2006 yılında bir araya gelmesiyle kurulan İsviçreli grup, icra ettikleri müzik ile hızlıca derinize nüfuz edip, istemediğiniz bir derinlikte aynı hızla dışarı çıkarak tatlı bir kanamaya yol açıyor. Nicolas Cage bir filminde, kızına erkeklerle ilgili şöyle bir nasihat veriyordu:
"Jam the knife in deep and twist it once before you pull out. This way, the wound won‘t close and the guy bleeds to death"
My Heart Belongs to Cecilia Winter'ın şarkıları da o hesap.
Bizim gibi fani insanlar kendilerinin müzik tarzını post-indie, future folk ya da noise pop olarak etiketleyebilir, ancak onlar şöyle tanımlıyorlar: "bir kaza esnasında arka koltukta sevişen çift gibi. güzellik için çok fazla arzu var, ancak bir o kadar da kanama ve acı" Peki.
Grup 2010 senesinde "Our Love Will Cut Through Everything" isimli ilk albümünü yayınladığında İsviçre ve Almanya'da oldukça ilgi gördü. Hatta Interpol, Sigur Ros ve Death Cab for Cutie gibi gruplarla karşılaştırıldılar.2013 yılında ise, bence her biri birer fırtına olan 11 şarkılık ikinci albüm geldi: Midnight Midnight.
Grup, geçtiğimiz aylarda davulcuları Kusi Gerber'in ekipten ayrıldığını; Thom ve Betty'nin de kısa bir ara vererek inzivaya çekildiğini duyurdu. Umarım kısa süre içerisinde yeni şarkılarla karşımıza çıkarlar. Kendilerini son albümden "The Wind that Moves the Clouds" ve ilk albümün efsane şarkısı "Eighteen" ile konuk edelim:
Yorumlar
Yorum Gönder